Kırık Kalp Sözleri
Kendi yüreğimin gurbetinde üşüyorum! Bana biçilen mutluluk oyununu oynuyorum. Yorulsam da yürüyorum, ağlasam da gülüyorum! Şu hayatta belki de en çok ihtiyacım olan şey, sahte olmadan gülen bir yüz. Yalanı olmadan seven bir kalp.
Tanıdığımı sandığım insanlarla ilgili yaşadığım hayal kırıklıklarını sığdırabileceğim bir heybem yok! Ve işte bu yüzden yüreğim tıklım tıklım yorgunluk.
Bilir misin ne zor ıslak gözlerle uyumak? Dokununca kanayan bir kalp taşımak? Hasret dolu gözlerle etrafa bakmak? Ve bilir misin ne zor bu hayatı sensiz yaşamak?
Oduna, bıçakla bir kalp yapabiliyorsun ama bazı insanlara ne yaparsan yap bir kalbi olmuyor, odun bile yanında duygulu kalıyor!
Derin uyu, ölü sansın yanındaki! Uykuların, yüreğim gibi derin olsun geceleri. Ölü gibi soğu, soğuktan ölür gibi yum gözlerini. Tıpkı benim gibi!
Huzurun olmalı biraz ve seni güçlü kılacak kadar acın. Sana garip gelecek ama insanlara aldanmayacak kadar taş kalpli olmalısın.
Bazen elim, dilim, kelimelerim susuyor. Derdimi anlatmaya bile mecalim olmuyor. Zaten dert de anlatılmayarak eskiyor yüreğimde.
Yağmurdan kaçmak isteyip şemsiye bulamadığında, sığınma kalbime… Benim yüreğime kar yağıyor artık, ‘Üşürsün’.
Hani, diyorum ki, insanın gerçekten mükemmel bir dostu olsa. Ona, şöyle, içine sindire sindire, kocaman bir sarılsa. Yüreklilikle.
Nehir gibidir insan; Sadece yüzüyle bilinir. Derininde ne saklar, Yüreğinde neler akıp gider, Söylemez sessizce akıp gider.
Bir mezar şehri gibiyim bugünlerde. Ruhsuz ölüler taşıyorum beynimde ve yüreğimde. Sahi ben kaç damla gözyaşıyım gözbebeklerinizde?
Beddualarımı onda bırakır sevaplarımı yüreğimde saklarım. Masum bir günahsa yaşadığım gururumdan susarım.
Kirli bir çocuk yüzüyüm kapında! Ama dünyanın en temiz gözleriyle bakıyorum sana. Şeker değil istediğim, yüreğini koy avuçlarıma.
Benim tokatım; adamın yüzünü değil, içini acıtır! Çünkü ben; o tokatı elimin tersiyle değil, yüreğimin tersiyle atarım!
Umudunu yitirme diye bütün düşlerimi bıraktım gökyüzüne. Ya sana gelecekler, ya da vurulup düşecekler hain bir yüreğe.
Parmak uçlarıma kadar incindim. Gelmen neyi değiştirir? Ben yalnızlığın sırat köprüsünden tek başıma geçtim.
Bunca çığlık ve acı boşuna değildir gecelerde. Güneş, kolay doğmuyor elbet, karanlığa mahkum edilmiş yüreklerde.
Kalp bir bahçe gibidir. Onda mutlaka bir şeyler bitecektir. O halde güzel şeyler ekin ki güzel şeyler bitsin.
Sakın geceyi bahane edip gelme düşlerime. Nasıl olsa namus borcun yok yüreğime. Çünkü hiç değmedi ömrün ömrüme.
Başkasının olsan da, bu kalp senindi. Ben ölümle dans ederken, o artık elindi.
Yorumlar
Yorum Gönder